Konuya direk dalacağım.Tek tek anlatmaya çalışırsam yapamam blogu kaparım amk.
Konumuz Kur'an'ın sembolik ifadeler kullanması ve bu ifadelerin herkesce anlamının bilinmemesinin nedeni.
Burada anlatılmak isteneni size şöyle özetleyeyim;
Filozoflar insanları 3 sınıfa ayırmışlar.Kast sistemi gibi bir sınıflandırma aklınıza gelmesin.Bu 3 grup;avam sınıfı (bi sikten anlamayan halk),orta sınıf (öyle böyle anlayar bunlarda) ve havas sınıfı (alimler,filozoflar vb.).
Avam Sınıfı
Tasavvuf düşünürleri ve diğer filozoflar bu kişilere dini bilgilerin işlerine yarar kısımlarının verilmesinden yanadır.Yani bunlara namaz kaç rekat,nasıl kılınır,neler günah neler sevap gibi konular öğretilecek.Şayet bu insanlara Kur'an Sembolizmi anlatılmamalı aksi takdirde imanlarından olabilirler.Çünküsü ileride eheh.
Orta Sınıf
Bunlar avamlara göre biraz daha meraklı adamlar ama bunlara da tamamı anlatılmamalı.Aksi takdirde bunlarda imandan olabilirler.
Havas Sınıfı
Bunlar diğer adlarıyla aydınlanmış sınıftır.Yani belirli bir kemale ermiş ve kavrama, anlama kapasitesi yüksek insanlardır.Bunlara her boku anlat kısacası.
Neden Havaslar dışında diğerleri gerçeği bilmemeliler?
Bu konu hakkında Muhsin Gerviyani olayı iyi anlatmış;
"Ta'lim" (öğretim) bir çeşit "yeme" olarak kabul
edilebilir. "İlim" ise tıpkı "yemek" gibidir. Birisi cisim,
diğeri ise ruh içindir. Nasıl ki insan midesi her yemeği
hazmedemiyorsa, her ruh da her sözü işitmeğe ve her
mesajı kavramağa güç yetiremez, çünkü herkesin anlayış
ve kavrayış kapasitesi eşit değildir.
İşte bu nedenle de ilim ve fenleri baştan sona
doğru öğretme noktasında basitten zora doğru bir düzeni
seçmeli ve ilimleri öğrenme, öğretme esnasında
şu noktayı kesinlikle gözden uzak tutmayalım ki
"kitap" ve "konu" -her ne kadar sağlam, metin ve üstün
ise de- şayet araştırmacıların, ilim arzusu taşıyan kişilerin
fikir, anlayış ve kavrayışlarına uygun olmaz
ise tıpkı küçük çocukların midesindeki katı bir lokma
ve ağır bir yemek gibi sancı yapmaya başlayacaktır.
"Felsefe"nin ilimler arasında en karmaşık ve en muğlak
bir konu olduğu hemen hemen herkesin dilindedir.
Bu da elbette bir noktaya kadar doğrudur. Çünkü
"Fikir", "His"ten daha üstündür "Aklî olan" da "Hissî
olan"dan daha geniştir. -Bunlar, açık ve kesin iddialardır-
Bununla birlikte felsefe üstadlarınm ve öğretmenlerinin
eleştirilerinden ve felsefî kitap yazmış olan yazarların,
bu alandaki etkilerinden gaflete düşmemek
gerekir.
Muhsin Gerviyani böyle demiş.Bence iyi açıklamış.Sorusu olan yazsın.Doğruya sorularla ulaşabiliriz.
Hadi öptüm ;)
